Haftanın İpucu Paylaşımı
Herkese iyi haftalar 🙂
Haftanın ipucu paylaşımı bütçe yönetimi üzerine geliyor. Pandemi döneminde önemi daha da artan bütçe kontrolü ve yönetimi aynı zamanda hedeflerimizi yerine getirmek adına hayatımızın bir parçası olarak yer tutuyor. Bir çok kaynaktan derlediğimiz bütçe yönetimi ipuçları;
Gelirinizi belirli periyotlara göre bir araya getirin; birden fazla geliriniz bulunuyorsa bunları bir araya getirerek takip etmenin uygun bir yöntemini bulmak gerekiyor.
Gelir ve giderlerinizi tek bir yerde gözlemleyebilecek bir yapı oluşturun; belirli harcamaları belirli kredi kartı ya da hesap üzerinden yaptığınızda izlemesi daha rahat oluyor. Gider türlerini mobil ya da excel uygulaması üzerine işlemek gerekiyor.
Gelir planlaması yapın; yıllık ya da üçer aylık gelir ve giderinizi gösteren tablolar oluşturabilirsiniz. Böylece ilerleyen dönemde süpriz giriş-çıkışlar olmadığı sürece ne kadar tasarruf edebileceğinizi görebilirsiniz.
Harcama türleri oluşturun ve belirli limitler belirleyin; harcama türlerini genel olarak beş başlığı geçmeyecek şekilde bir araya getirin (gıda, sağlık, sosyal yaşam, ev, iş vb.). Daha sonra her bir başlık için belirli harcama limitleri getirebilirsiniz. Örneğin, bir ayakkabıya şu kadardan fazla bir bütçe ayırmak istemiyorum.
En iyi fiyata aldığınıza emin olun; her gideriniz için olmasa da özellikle plan dışı harcamalarınız için öncesinden gerçekten ben bu fiyattan daha uygun başka bir yerden alabilir miyim sorusu ile araştırma yapmak gerekiyor.
Bütçenizi gözden geçirin; bütçe kalemlerinde onu daha az bir giderle yapabilir miyim sorusunu belirli periyotlarda gözden geçirmek gerekiyor.
Bütçe hediyeleri oluşturun; bütçe kontrolünüz sonrasında ciddi anlamda iyileştirmeleriniz bulunuyorsa kendinizi ödüllendirmek sizi daha iyi hissettirecek ve bütçeye olan kontrolünüzde motivasyon sağlayacaktır.
Bütçenizin belirli oranlarda bölün; popüler bir yaklaşım olan gelirinizin harcamalarını 50/30/20 oranlarında % 50'sini ihtiyaçlara, % 30'undan fazlasını taleplere ve en az% 20'sini tasarruf ve borç geri ödemesine ayırabilirsiniz. Oranlamayı kendinize göre düzenleyerek kendi limitlerinizi elde edebilirsiniz.
Değer Görseli
Elindeki pusula, her zaman nereye gideceğini işaret eder ama asıl mesele aslında bilmediğin yollarda, kaybolmaktır.
Anonim
Rapor İncelemesi: Yapay Zeka Çağında Hukuk
Yapay zekanın günümüzdeki etki ve çalışma alanı genişliği olarak teknoloj başlığı altında ilk sıralarda gelmektedir. Yapay zeka disiplinlerarası çalışma içermesinden dolayı daha çok ön plana çıkmaktadır. Bir yapay zeka çalışmasında sadece teknik kararların yanında çalışma yapılan alan ile ilgili detaylı bilgi sahibi olunması açısından birden fazla disiplinin bir arada çalışması gerekmektedir.
Yapay zeka üzerine farklı disiplin çalışmaları arasında hukuk hem geniş kapsamlı hem de karar sistemi etkisi ile ön plana çıkmaktadır. Bu haftaki yazımızda yapay zeka üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının ortaklaşa düzenledikleri 2019 yılında hazırlanan “Yapay Zeka Çağında Hukuk” raporunu detaylandırıyoruz.
Rapor üç ana bölümden oluşuyor, birinci bölümde “yapay zeka”nın ne olduğu üzerine detaylı bilgi, ikinci bölümde Türkiye özelinde avukatlık mesleği açısından teknolojinin kullanımı ve son bölümde Türk Hukuku ve yapay zekâ kavramının birleştiği alanlar üzerinde durulmaktadır. Raporda önemli gördüğümüz kısımları alıntı yaparak paylaşıyoruz.
Yapay zekanın ilk olarak dosya tasnifi, karar destek sistemi gibi uygulamalar ile hukuk alanına destek olabilecektir.
“Özellikle yazılı metinlerin tasnifi, özet çıkarılması ve akıllı arama algoritmaları ile benzer vakaların incelenmesi, hatta vakalardan daha önce alınan karar verilerinden faydalanarak örüntüleri takip edip yeni vakalar için karar destek sistemlerinin oluşturulması başlıca uygulama alanlarındandır.” [1]
Yapay zekâ sistemleri için hukuk, hem çözüm üretebildiği bir alan olarak hem de diğer alanlarda üretilen çözümler için sürecin işleyişinin kontrollü ve güvenilir olması bakımından iki yönlü bir ilişkiye sahiptir.
Hukuk içerisinde özellike yer alan metin ve ses gibi argümanların incelenmesi önem arz etmektedir. Bu alanda yapay zekanın bir alt bölümü olan Doğal dil işleme (NLP) ön plana çıkmaktadır. Raporda doğal dil işleme, sadece sohbet eden robotlar değil bir dilden başka dile çeviri yapabilen, sesten yazıya, yazıdan sese dönüştürme özellikleri olan ve birçok uygulaması olan bir kapsama alanına sahip olduğu paylaşılıyor.
2019 yılı içinde haber olan Çin’de geliştirilen “Yapay Zekâ Yargıç” modeli ile başkent Pekin’de internet üzerinden davaların açılması ve işleme konulması gibi rutin işlemlerde karara ulaşmak konusunda destek sistemi sunulmaktadır.[2]
Raporda hukuk sistemi ile ilgili yapay zekanın etkisi üzerine soru-cevap şeklinde yazılar üçüncü bölümde yer alıyor.
İlk soru hukuk sisteminde kişinin var olması ve özellikleri üzerine yapay zekanın karar alma konusundaki etkisi yer alıyor. Tüzel kişiliğin yapay unsurlar için uygulanabileceğine dair bir görüşte robotların karar alma kapasitesine sahip olduğu, bunun sonucu olarak şirketlerdeki gibi bir kişiliğe sahip olabilecekleri; hatta uygulamada resmi bir sicile kaydedilebilecekleri ve faaliyet alanı ve kapsamına göre kendilerine malvarlığı özgülenerek, yaşanacak zararların bu paradan tahsil edilebileceğinin söz konusu olduğunu vurgulanmaktadır.
Bir diğer soruda yapay zeka uygulamalarının hukuk içerisinde kullanım, sözleşmesel sorumluluk ve kusur sorumluluğuna dayanan hallerde yapay zekâ yazılımlarından kaynaklı zararlar açısından çözüm bulunabilmektedir. Kusursuz sorumluluk halleri ise sınırlı sayı ilkesi gereğince genişletilemediğinden mevcut durumda yapay zekâ ve/veya robotlar açısından yeni bir kusursuz sorumluluk hali yaratılamamaktadır.
İşveren işçiyi yapay zeka yardımı ile denetleyebilir mi? İşveren tarafından yapay zekâ da işçinin kişilik haklarını aşırı sınırlandırmayacak şekilde işyerinde elektronik gözetimin bir parçası olarak kullanılabilir.
Yapay Zeka destekli yazılımlar delil tespitinde önemli rol oynuyor. Adli bilişimde yapay zekâ, delil tespiti amacıyla kullanılabilecektir. Bu kullanımın yaygınlaşmasıyla “akıllı adli bilişim” dönemi başlayacaktır. Bu kullanım, destek sistemi olarak tercih edilmeli, nihai karar verme noktasında insan faktörü yer almalıdır.
Bir diğer önemli soru yapay zeka ile mülkiyet hakları üzerine; yapay zeka sistemlerine sahip olan insanın fikri mülkiyet hakkına sahip olması, insanların yapay zekâ sistemlerinin arkasına sığınarak hukuku dolanmak suretiyle hukuka aykırı menfaatler elde etmemeleri için bu aşamada yapay zekâ sistemlerinin yaratımlarının hak sahipliği bu teknolojiye ait olmamalıdır. Yapay zekâ sistemlerine sahip olan gerçek veya tüzel kişilere bu hakkın verilmesi halinde ise tekelleşme ve teknolojinin belirli şirket ve devletlerde yoğunlaşması riski doğacaktır.
[1] An AI Now Institute Report In collaboration with Center on Race, Inequality, and the Law Electronic Frontier Foundation, Litigating Algorithms: Challenging Government Use of Algorithmic Decision Systems, Eylül 2018, Bkz. https://ainowinstitute.org/litigatingalgorithms.pdf, Erişim tarihi: Haziran 2019.
[2] Bkz. http://www.xinhuanet.com/english/2019-06/27/c_138178826.htm, Erişim tarihi: Haziran 2019
Raporun tamamına erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.